Alevi kelimesi Ali evi anlamına gelsede genel olarak Ali seven ,Alinin yolundan giden anlamlarıyla ifade olunmaktadır.Horasandan Anadoluya uzanan bir düşünce sistematiği içerisinde yaygınlaşmıştır.Hoşgörü ve sevgi ekseni içerisinde kalıblaşmış ve kurallaştırılmış islami temellerin farklı yönlerinin yorumlanması ve buna uygun bir yaşam şeklinin kabul edilmesi olarakta görülebilir.Dinlere ve inanışlara aynı mesafede durur ve her inanışa aynı hoşgörüyü beslediği gibi inancından ötürü kafir,münafık ve gavur gibi kelimeleri diğer milletler için kullanmaz.Dünyanın bütün din,dil,ırk ve renk ayrımlarını gözetmez.Bir dine veya ırka mensup olmaktansa özde insan olmaya önem verir.Evrenselliği ilke edinir.Bilim ve mantığın çizdiği yolda ilerler.Hurafeye ve batıla inanmaz ,Dinin katı kurallarını reddettiği gibi kuralcılığı ve şekilciliği kabul etmez.Gerçek imanı kalpte,tanrıyı ise sevgide ve vicdanda arar.Barış ve kardeşlik ilkesi üzerine kurulmuş medeniyetler arası diyaloğu yol edinir.Cenneti ve cehennemi özünde insanda arar.İnsanın yapmış olduğu iyiliklerle veya kötülüklerle cenneti veya cehennemi bu dünyada yaşadığına inanır.İnsan odaklı bir inanç ekolüdür.Yaratıcı ile kul arasına kimseyi sokmaz.inancın ve ibadetin kalben gizliliğine inanır.ibadette şekilciliğe inanmaz.Bilimsel ispatı olmayan şeylere itibar göstermez.Gösterişi sevmez.Mütevaziliği örnek alır.Sorunları evrensel bir çizgide dünyevi farklılıkları ve ayrışmaları gözetmeden ele alır.Fikirlerini dünya ideolojilerinin etkisi altında kalmadan evrensel boyutta ifade eder.Düşünce kısıtlaması koymaz.Yaşamı dar kalıplar çerçevesinde görmez.Gerçek imanın sadece kalben yaşanması gerektiğini ileri sürer.Doğaya ve canlılara özden bağlıdır.Kendini onlarla bir bütün olarak görür.Tanrıyı maddesel dünyada değil özde insanın içinde aramayı ilke edinir.Dini konulardaki kurallar ve kalıplaşmış kaidelere karşın eline beline diline sahip olmayı yeterli görür.Dini dayatma ve baskıları reddeder.Kadın ve erkeği eşit görüp hiçbirine dini ve dünyevi hayatta bir imtiyaz tanımaz.Toplumsal ve ahlaki bozukluklarla suç oranının yaygınlaşması ve artmasını gerçek kıyamet olarak görür.Bunun dışında farklı bir kıyamet aramaya gerek yoktur.İnsanın kıyameti kendi kendine yarattığını ileri sürer.Tanrının yarattığı bu milyarlarca güzelliği maddesel anlamda bozacağına inanmaz.Herşeyi tartışır ve günah kisvesi altında kısıtlama koymaz.Dinden çıkma gibi bir olguya karşıdır.Tanrıyı insandaki sevgi ve vicdanda arar.Evrenin ve atomların döndüğü gibi semah dönerek tanrıyı çağırır.Ayyaş veya sarhoş olunmadığı müddetçe içkiyi maruz görür.Azından demlenmeyi sakıncalı bulmaz.İbadetlerini cemevinde gerçekleştirir.Cemevleri aslen kültürevi,halkevi,sanatevi,kütüphane ve kişisel gelişim sağlayacak aktiviteleri birlikte gerçekleştirerek bilimin ışığında ortak bilinç oluşturmayı amaç edinir.Fikren hür ve batıldan uzak beyinler yetiştirmeyi amaçlar.Dualarda zorunlu dil şartı aramaz.Dini inanç üzerinden siyaset yapılmasına kesinlikle karşıdır.Din ve devlet işlerinin ayrılması taraftarıdır.Dini inançları dünya yaşamına alet etmez.Alevi kurallarını ve düşünce yapısını sahiplenip benimsemiş alevilere düzgün, sahiplenmemiş ve benimsememiş alevilere ise düşkün denir.İnsanın yaşam hakkını bütün değerlerin üzerinde kutsal görür.Hangi amaç ve ideoloji olursa olsun yaşam hakkının elden alınmasını kabul etmez..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder