24 Temmuz 2014

Devlet İçi Emniyet Operasyonları ve Gelinen Nokta


Son günlerde yapılan Emniyetteki tasfiyeler görsel ve yazılı basında oldukça geniş yer edinmiş durumda. Kimileri bunun siyasi amaçlı emniyet teşkilatını yıpratıp göz dağı vererek baskı mekanizmasını arttırmak olduğunu iddia ederken kimileri de asayiş içine kümeleşmiş gizli bir örgütün tasfiye edilmesi şeklinde görüş belirtiyor. Açıkçası aslında ne olursa olsun bu tip bir operasyonun yapılması teşkilata duyulan güvenin insanlar nezdinde sıfırlanması anlamı taşıyor. Güven bunalımına sürüklenen kamuoyunun da yargı ve beraberinde ki emniyet mensuplarına şüpheli bir gözle bakmasına yol açıyor. Burada ciddi kusura yol açan ve ileriyi göremeyip böyle bir sıkıntıya sebep veren yetkililerin bu meselenin ceremesine katlanmasını gerektiğini düşünüyorum. Toplumsal olarak yargıya güvensiz bir ortam yaratan yönetimin her şekilde yaptığı hataları kabullenip kamuoyundan da bir özürü esirgememesi gerekir. Ergenekon,Fenerbahçe ve Balyoz davalarının içinin boş çıkması da aynı şekilde adaletin bir kusuru olarak kabul edilmeli ve bu hataya yol açan hakim ve savcılarında gerekli yaptırımları görmesi gerekir. İçi boşaltılmış bayağı davalarla kimi kurum ve kişilerin yıpratılmak istenmesi çok açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Özellikle belli bir kesimi hedef alan davalarda maalesef ki çok değerli katkılarla çağdaş bir eğitim yapısı oluşturmaya kendini adayan ve kurduğu derneklerle bir çok öğrenciye burs verip gençlere aydınlık bir gelecek ideali hazırlayan Türkan Saylan kanserden ölmüş, kimi albaylar intihar etmiş, kimi de ölüm döşeğinde cezaevlerin de tecride uğramıştır. Tüm bu yapılan haksızlıklar karşısında suçlamalar günümüz de malum reddedilmiş ve hak ihlalleri kararları verilerek sanıkların yeniden yargılanma yolları açılmıştır. Tüm bunlara genel olarak baktığımız da şu an da polislere yapılan operasyonları yerinde görmek gerekir. Eskiye doğru geriye gidecek olursak tüm bu mağduriyetlerin giderilmesine bir ön ayak olacağına inandığım emniyet operasyonları yerinde uygulamalardır. Teşkilatın içerisine sızmış bulunan Emniyet Müdür ve polislerin ayıklanması gerekiyor. Devlet içerisinde yuvalanan cemaat ve benzeri yapıların temizlenmesi gelecek içinde atılmış önemli bir adım olacaktır.Ben burada hükümetin gecikmişte olsa bu yönde attığı adımları destekliyorum.Her bir vatandaşın hangi görüşte olursa olsun, hangi ideali benimsemiş olursa olsun şu anda yapılanlar kesinlikle yararınadır.Tabi burada 17 Aralık olayına da değinmek gerekiyor.O tarihlerde yapılan yolsuzluk operasyonlarını gerçekçi ama samimiyetsiz bulduğumu belirtmek isterim.Belki yapılması gerekiyor ve  haklı gerekçelere dayanıyordu fakat operasyon iyi yönetilmedi ve yapılış şekliyle halkta olumlu bir izlenim uyandırmadı.Çünkü yapaydı ve sanki birileri aniden düğmeye basmıştı ayrıca belli bir amaca yönelik olduğu izlenimi uyandırmıştı.Aynı Aziz Yıldırımda olduğu gibi ipe sapa gelmez deliller sunuluyor ve sanıkların cezalandırılması için sanki öfkeli bir güruh canını dişine takar bir vaziyette 'dişe diş kana kan intikam intikam'' nidalarıyla haykıran kitleler gibi hareket ediyordu. Cemaat gazetelerinde sanıklara atılı suçların ispatı niteliğinde deliller öne sürülüyor ve mahkemesiz bir infaz süreci işletiliyordu. Ne yazık ki dediğim gibi bu girişimler insanlar üzerinde olumlu bir izlenim oluşturmadı ve operasyona destek çok asgari bir düzeyde kaldı.Yani aslında operasyon çok kötü yönetildi. Her ne kadar iddialar gerçekte olsa başarısız olma sebepleri kısaca budur.Devlet içine kümelenmiş bir yapının varlığı zaten bilinen bir gerçekti.Her Türk vatandaşı yaşlısından gencine bu gerçeği bilir.Bu gizli örgütlenmenin açığa çıkarılması ne yazık ki karşılıklı bir çıkar mücadelesinin sonucunda ortaya çıkarılmaya başlandı.Keşke daha önce Ergenekon,Fenerbahçe ve Balyoz davaları açılmadan böyle bir operasyona girişilseydi.Hem insanlar tecrit edilip hastalıkların pençesine düşüp ölmez,kimileri intihar etmez,kimileri gereksiz sebeplerle beş sene hapis yatmaz ve adalette bu kadar yozlaşmazdı.Böyle gizli bir oluşumun varlığı a'dan z'ye bu ülkede yaşayan herkes için bir sıkıntıdır.Zararın neresinden dönülürse kardır deyişi gibi şu an yapılanlar zarardan dönülme olarak görülmeli ve her ne kadar hükümette bu mesele sebebiyle suçlu olsa da operasyonlara her kesimden en güçlü şekilde destek verilmesi şu an yapılacak en doğru iştir diye düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder