Biyografi yazarlığında Zweig'in üstüne tanımam.Gerek tarihi şahsiyetlerin gerekse tarihi olayların akışını bizlere gerçeküstü bir üslup ile anlatan yazar ayrıca psikolojik tahliller ile biyografinin bir adım ötesine geçiyor. Zweig'in şimdi anlatacağım kitabı da tarihe yön veren bir şahsiyeti her yönüyle analiz ediyor.Bu kişi Fransız devrimlerinde önemli mevkilerde bulunan ve Napolyon dönemine kadar kafasını giyotinden kurtarma meziyetini sergilemiş olan kurnaz siyasetçi Joseph Fouche'dir. Tarihi yönden çok fazla tanınmamakla birlikte Zweig'in biyografisine konu olacak kadar önemli bir kişiliktir.Şimdi kitabı inceleyecek olursak;
Fransız ihtilali ile insanlar monarşik düzenden kurtulmuş ve Cumhuriyet rejimiyle tanışmışlardır.Kahramanımız olan Joseph Fouche de tam böyle bir dönemde ortaya çıkmış bir siyasetçidir.Aslında geçmişte bir papaz olarak göreve başlayıp politik unsurlarla arasını iyi tutmuş.Devrime kadar olan dönemde papazlıktan bile feragat edip değişik görevlerle çoğu kişinin arasından sivrilmiş. Fouche aslında günümüzde de var olan kurnaz ,yanardöner siyaset güden ve bukalemun gibi her ortama uyum sağlayan bir politikacı profilini simgelemektedir. O günün şartlarında da hayatta kalmanın belki de en önemli tarafı yalan siyasetini iyi kıvırabilme yeteneğiydi. Fouche de o şartlarda tam bunu yaptı.Doğru zamanda ve doğru yerde konuşma ve davranış tarzının meziyetlerini kullanarak en başı sıkışık kaldığı durumlarda bile rakiplerinin kafasını giyotine göndermekte başarılı oldu. Her türlü sıkıntının ve problemsizliğin üstesinden bir şekilde aklandı. Parlemontoyu her daim etkiledi ve şekillendirdi. İhtilalin gerçekleşmesiyle birlikte birden papazlığını bile bir kenara bırakıp dine savaş açtı. Hangi kesim güçlüyse ondan yana tavır koydu.Her daim sabırlıydı ve taraf olmak için koşulları ve şartları iyi tartıyordu. Dengeyi iyi sağlıyor ve buna göre kararlarını şekillendiriyordu.En küçük bir hatada kafayı giyotine kaptırabilirdi.Keza siyaseten güçlü olan rakipleri bile ölüm cezalarına çarptırılıyor fakat ihtilalin en önemli kan içicilerinden birisi olan kendisi paçayı her seferinde sıyırıyordu. Bir çok kişinin öldürülmesine ön ayak oldu. Buna rağmen kurnazlığıyla kendisini bir kahraman olarak takdim etti.Dönemler değiştiğinde ise siyasi iklimin konjonktürüne göre değişime uğruyordu.Fikirlerini ve ideallerini şartlara göre ayarlıyor ve hiç yanılmıyordu. Devrim sonrası Napolyonun imparator olmasıyla birlikte görevi de değişmemiştir.Napolyonun aranan sağ kolu olmayı başardı.Her daim Napolyonun arkasını oymak isteyen bir siyaset güttü. İçişleri Bakanlığı gibi görevlerde bulundu. Sonrasında ise polis ve asayişten sorumlu oldu. Napolyonun duyduğu güvenle bir çok göreve getirildi. Napolyonun sefere çıkmasıyla birlikte geçici olarak Başbakanlık koltuğuna bile çıkmıştır nam-ı diğer kurnaz siyasetçimiz Joseph Fouche. Daha sonra yaptığı entrikalar yüzünden sürgüne gönderildi.Sürgünde bile rahat ve huzurlu yaşadı.Ölümüyle birlikte yanında götürdüğü bir çok gizli belgeyi yakmıştır.Buna rağmen Fouche günümüzde de var olan siyasetçi portresini en iyi şekilde yansıtmaktadır.Bir siyasetçi nasıl olmalı diye merak ediyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız.
Yazar Hakkında;
Stefan Zweig, (d. 28 Kasım 1881, Viyana, Avusturya-Macaristan - ö. 22 Şubat 1942, Petrópolis, Rio de Janeiro, Brezilya) Avusturyalı romancı, oyun yazarı, gazeteci ve biyografi yazarı.Babası varlıklı bir sanayici olan Stefan Zweig, küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başladı.Avrupa’nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşamındaki düş kırıklıkları nedeniyle 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'da, karısı Lotte ile birlikte intihar etti.
(Alıntı;Wikipedia)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder