Toplumsal Samimiyet ve Protesto


Diyanet İşleri Başkanı güzel bir meseleye değinmiş. Müslüman ülkelerde günde ölen her 1000 kişinin 900'unu yine müslümanlar katlediyor demiş. Bunların başını da Işid ve benzeri terör örgütleri çekiyor. Bir ay içerisinde İsrail 300, Işid ise 6000 kişiyi katletti. Aralarında Şia,Nusayri,Türkmen ve Kürtlerin bulunduğu geniş bir etnik yapıya mensup insan yığınları mezhep ayrımcılığı sonucu acımasızca katlediliyor. Zulümlerin ve katliamların dini,ırkı ve mezhebi olmaz. Kimler hangi amaç uğruna bu zalimlikleri insanlar üzerinde uyguluyorsa toplumsal olarak hiç bir ayrıma gitmeden hepsine aynı tepkiyle karşılık verip aynı şekilde lanetlemeliyiz. İsraili protesto edip sokaklara çıkarak pankart taşıyan kitleler aynı duyarlılığı nedense bin kat daha tehlikeli vahşi bir örgüte karşı göstermiyor.İnsanlığa karşı işlenen suçların üstü örtülmemeli ve sümen altı edilmemelidir.Birileri İsraili sert şekilde eleştiriyorsa İşid ve benzeri terör örgütlerini de aynı şekilde eleştirebilmeli.Nedense birileri sanki karşı durmaları durumunda dinden çıkacaklarını(!) düşünürcesine İşid ve benzeri sözde mezhep savaşı verip toplu katliam yapan bu zalim paravan örgütlere ses çıkarmıyor.Bu örgütler mezhepçi anlayışla kanlı bir savaş yürütüyorlar. Ne yazık ki itiraf etmeliyim toplumu oluşturan bireylerde mezhepçiliğe dayalı bir anlayış hakim.Bu böyle devam ettikçe bu tablo değişmeyecek.Ayrıca bu şekliyle yapılan boykot,protesto ve eylemler samimiyetsiz bir şekilde itibar görmeyip amacına ulaşmayacağı gibi destekte görmeyecek..Ve İsrailin yaptığı zulme verilen tepkinin ne yazık ki binde biri bu katliamlara verilmiyor.Siyasi konjonktüre hizmet eden bazı derneklerde buna ön ayak oluyor.Her gün öldürülen binlerce kişinin katlinden yine müslümanlar sorumluyken sadece Filistin gibi küçük bir coğrafyada ki zorbalıklara karşı verilen tepkiyle avunuluyor. Önce iğneyi kendimize sonra çuvaldızı başkalarına batırmalıyız

0 yorum: