Yazar : Aleksandr İsayeviç Soljenitsin
Yayın : İletişim Yayınları - 155 Sayfa
Çeviri : Mehmet Özgül
Aleksandr İsayeviç Soljenitsin'in yazdığı bu eser, kitapta ki ismiyle Şuhov olarak geçen İvan Denisoviç'in casusluk iddiasıyla Sibirya kampına gönderilmesiyle gelişen olayları anlatır. Anlatı tadında ki bir üslupla kaleme alınan bu kitap Denisoviç'in üç bin altı yüz elli üç gününden sadece bir gününü, yani sabah yatağından kalkıp akşam ranzasına dönmesi arasında geçen süreyi gözler önüne serer. Stalin döneminin baskıcı ve otoriter yönetim tarzına bir gönderme olarak yazıldığı anlaşılan bu kitap o dönemlerde yasaklanmış ve baskıları yakılmıştı. Sovyet yönetiminin gerekçeli veya gerekçesiz kamplara gönderdiği insanların buruk hayat hikayesi konuyu teşkil eder. Sibirya soğuğun her haliyle hissedildiği kamp yaşamının mahkumlar üzerinde ki etkisi vurgulanır. Aslında Denisoviç İkinci Dünya Savaşında Nazilere esir düşer. Fakat bir yolunu bularak kaçar ve evine döner. Sovyet yönetimi ise Denisoviç ve diğer kaçan kişileri haksız bir itham olarak casuslukla suçlar ve onları Sibirya kamplarına yollar. Kamp yaşamı canlı bir üslupla anlatılır. Kalk emriyle uyanan mahpuslar zorlu koşullarda çalıştırılır. Kimi hastalanarak telef olur kimi de gerekçesiz sebeplerle hücrelerde çürümeye terk edilir. Kısacası baskının ve zulmün her haliyle hissedildiği kamp yaşamını okuduğunuzda o dönemi canlandıracaksınız.
-Diktatör Stalin-
''Dualarda şikayet dilekçesi gibidir.Ya yerine ulaşmaz yada ulaşsa bile red yanıtıyla reddedilir.''
''İki işi becerenin on işe birden aklı erer.''
''İnsan hakkını vermediği şeyin kıymetini bilmez''
''Bazı gerçekler karşısında kimi kez susmak her zaman işe yarar.''
''Ne de olsa insan sadece kendi işini layıkıyla yapmaya çalışır.''
''Sürgün kampından mektup göndermek dipsiz kuyuya taş atmaya benzer.''
''Fazla sanat, sanat demek değildir. Bu ekmek yerine fazladan şeker yemeye benzer.''
Yazar Hakkında;
Aleksandr İsayeviç Soljenitsin (11 Aralık 1918; Kislovodsk, Stavropol Krayı - 3 Ağustos 2008, Moskova), 1970 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Rus yazardır.Soljenitsin'in romanları hapis ve savaş deneyimlerini anlatır. İvan Denisoviç'in Yaşamında Bir Gün (1962) ve İlk Çember (1964) hapis sahneleri içerir. Kanser Koğuşu (1966) bir hastanede geçmektedir. Hapishane ve hastane imgelerini toplumsal simgeler olarak kullanarak yazar, devrimci ideallerle sert politik gerçeklikler arasındaki çelişkiyi gösterir. 3 Ağustos 2008'de babasının Moskova'daki evinde kalp yetmezliğinden 89 yaşında hayata gözlerini yumdu. 2007 yılında Rusya devlet başkanı Vladimir Putin kendisine ödül vermiştir.
Doktor Bilmem Hap Bilmem
Yazar : Cemalettin Aşır
Yayın : Ekrem Matbaası - 346 Sayfa
Ziraat yüksek mühendisi Cemalettin Aşır tarafından kaleme alınan bu kitap bize sağlıklı ve düzenli beslenmenin ip uçlarını sunuyor. Anadolu'nun dört bir tarafını gezen yazar, kendi deneyim ve gözlemleri sonucu edindiği bilgileri okuyucuya sunmakta. Günümüzde beslenme ve gıda üzerine yazılmış eserler oldukça kısıtlı. Bu eserin bu boşluğu doldurabileceğine inanıyorum. Cemalettin Aşır tarafından bana hediye olarak gönderilen kitapta gıda üzerine doyurucu bilgiler mevcut. Ne zaman, ne şekilde hangi öğünlerde hangi gıdaları tüketebileceğimiz konusu geniş şekilde işlenmiş. Özellikle sanayi devrimi sonrası endüstriyel besin kaynaklarının yaygınlaşması sonucu ortaya çıkan hastalıklara karşı uyarı niteliğinde öğütlere rastlıyoruz eserde. Ayrıca dikkat çekici şekilde yazar, süt ve süt ürünlerinin zararlarına uzun uzadıya değinmiş. Uydurulmamış her türden doğada bulunan doğal besinlerin tüketilmesi gerektiği belirtiliyor. Kilo kontrolünü sağlamanın yöntemleri anlatılıyor. Kitapta yer verdiği kan tahlilleri de çıkarımlarını desteklemiş görünüyor. Ayrıca kitabın sonunda yenilmemesi gereken ve uzak durulması istenen uydurulmuş gıdaların uzunca bir listesi de mevcut. Gıda,beslenme ve sağlık üzerine meraklı okuyuculara öneririm.
"Gerçek anlamda başarılı insan, hayatta sağlığını koruyabilmeyi başaran insandır.!"
''Doğada ne yemesi ve ne içmesi gerektiğini bilmeyen tek canlı türü insandır.''
''Hasta olup doktora gittiğiniz de size muhtemelen hap yazacaktır. İşte o zaman gerçek manada ''hapı yuttunuz'' demektir. Hatta bazılarımız daha ileriye gidip tam olarak ''hapkolik'' olup çıkıveriyor''..
''Baya şunları şunları yememen gerekir dediğim de bana olmaz o zaman ben ölürüm diyor. Al şu bıçağı beni öldür daha iyi diyor. Benim seni öldürmem gerekmez sen zaten yavaş yavaş kendini öldürüyorsun ama farkında değilsin. ''
''Kilo verene kadar salata,sebze yemekleri ve su için. Kilo verip uygun bir ağırlığa eriştiğinizde baklagil,kuru yemiş,meyve,bitkisel çaylar,balık ve kırmızı et ile beslenin..''
Yazar Hakkında ;
Cemallettin Aşır
Ziraat Yüksek Mühendisidir. Çukurova Üniversitesi mezunudur ve Adana'da yaşamaktadır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)