Meditasyon neden yapılır?
Meditasyon daha önce de değinildiği gibi temeldir. Fakat neyin temeli? Bunun biraz daha açılması gerekiyor. Meditasyon daha sakin bir kişiliğe sahip olmaktan ruhsal gelişime çok geniş bir yelpazede ele alınabilir. Bu anlamda meditasyon hayatınızın her alanında işe yarayabilecek bir çalışmadır. Bu açıdan kulağa biraz ilkokul öğretmenlerinin klişesi “matematik hayatın her alanında gereklidir” gibi geliyor ki bu çok da yersiz bir benzetme sayılmaz. Hayatınızın gerektirdiği ölçüde nasıl dört işlem seviyesinde kalmakla da yetinebilir, kuantum fiziğinde de uzmanlaşabilir iseniz meditasyonda da ihtiyacınız ölçüsünde gelişebilirsiniz. Aynı ölçüde meditasyon çok kolay veya çok zor hale getirilebilir.
Meditasyonun başlangıç aşaması kendini dinlemektir. Günlük hayatınızdan ayıracağınız yarımşar saatlik periyotlar sizi kısa sürede daha ölçülü, sakin ve soğukkanlı bir insan haline getirir. Kan basıncınız dengelenir ve vücudunuzu dinlemeyi öğrenirsiniz. Yani yalnızca sağlık amacıyla da meditasyon yapılabilir ve inanın kaydadeğer gelişmeler elde edersiniz.
Fakat biz daha çok meditasyonun psişik etkileri üzerinde duracağız. Kişiye de bağlı olarak kısa sürede fiziksel bedeninizi değil enerji bedeninizi ve disiplinli bir çalışmayla da ruhsal bedeninizi dinlemeyi öğrenirsiniz. Ruhsal yükseliş/tekamül böyle gerçekleşir. Ve eğer devam edecek azmi gösterirseniz yalnızca kendinizi değil etrafınızı ve hatta algı ötesi dünyayı dinlemeyi öğrenirsiniz.
Kineziler, astral seyahat, şifacılık, büyü vb. tüm uygulamalar için meditasyon bir zorunluluktur. Bildiğiniz üzere tüm bu çalışmalar enerjinin (ister kendi enerjiniz ister başka bir kaynaktan aldığınız enerji olsun) belli bir ölçüde yoğunlaştırılmasını ve ardından yönlendirilmesini gerektirir. Bunun için normalin üstünde bir konsantrasyon şarttır. Çalışmanız yoğunlaşabildiğiniz ölçüde başarılı olur. Enerji farkındalığı takip eder. Eğer farkındalığınız, konsantrasyonunuz stabil değilse başarılı bir uygulama gerçekleştirmeniz imkansızdır. Bu aynı zamanda siz ve çevrenizdekiler için de tehlike arz eder; kontrolsüz güç güç değildir.
Bunun dışında hemen her psişik uygulamanın başarılı olabilmesi için zihnin susturulması şarttır. Bunun sebebi zihnin ruhsal güçlere müdahale etmesi, engeller koymasıdır. Kabul edelim ki tüm psişik konular derinlemesine bir araştırma gerçekleştirilmediği taktirde oldukça mantıksız görünür. Çünkü çocukluğumuzdan itibaren bu doğrultuda yetiştiriliyoruz; Psişik doğaya aykırıdır, gözümüzle de görsek mucize gözüyle bakılır... İşin aslı ise öyle değildir. Mucizeler doğaya değil, bizim doğa hakkında bildiklerimize aykırıdır. (St Augustine)
Bu açıdan çocukluğumuzdan itibaren bize öğretilen, kanıksadığımız bilgilere aykırı hareket etmeye çalışıyoruz. İnancımız ve mantığımız çelişiyor. Eğitimimiz, öğrenimimize engel oluyor. Psi-wheel başında haftalar harcayanlar bu sözlerimi daha iyi anlayacaklardır.
İşte bu engeli aşabilmek için en güçlü aracımız meditasyondur. Yıllarca düzenli bir şekilde zihnimize işlenen yargılardan arınabilmek için yine yıllarca düzenli bir şekilde bu yargıları etkisiz hale getirmemiz gerekir. Bu süre kişinin gayret ve isteği ölçüsünde kısalır ya da uzar. Çoğunlukla bu engellerin (korku, endişe, kızgınlık gibi duygular, bazı tramvalar, önyargılar, hatta bazı kişiler ile olan ilişkilerimiz, liste uzatılabilir) tek tek tespit edilip yine tek tek çözümlenmesi, üzerlerinde çalışılması gerekir.
Meditasyon Üzerine...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder